Ramazân’ın ilk gecesinden son gecesine kadar göklerin kapıları açılır. Ya’nî ebvâb-ı berakât ve isticâbât meftûh olur.
Ramazân gecelerinde namâz kılanlara Hakk Teâlâ her bir secdesine binbeşyüz hasenât lütf ve ihsân buyurur. Kırmızı yâkûtdan yapılmış bir cennet verilir, müteaddid kapıları var, kapılar altûndan kırmızı yâkût ile müveşşah.
Ramazân’ın bir insânın sâim olduğu birinci günün gecesinden mukâbil senenin o gecesine kadar sagâire kefâret olur. Her savmında başka lütuflar, ihsânlar, inâyetler i’tâ buyurur. Sâim olduğu günün gecesinin tulû’undan gurûbuna kadar yetmişbin melâike ona istiğfâr eder, gecesinde ve gündüzündeki secdelerine cennet bağlarında dünyâda tasavvur edemediği ağâçlar dikilir, gölgelerinde binlerce insanlar gölgelenir.
Şeyh Muhyiddîn’in Müsâmarât’ından alınmışdır.
Cild 2, Sahîfe 328.
(Sevânih'ul Efkâr ve Sevâmih'ul Enzâr)