Hakîkat-i edeb, hısâl-ı hamîdenin ictimâ’ıdır. Edîb olan kimse câmi’-i cemî’-i hısâl-ı hamîde olan zâtdır.
Edeb hudûda ri’âyet etmek demekdir. Allâh Celle Şânuhû’ya karşı edeb, hudûd-u İlâhiyye’yi muhâfaza etmekdir. Zâhir Şer’i Şerîf’e tevfîk-i amel ile avâm, bâtınını envâr-ı nûr-u zikir ile tenvîr ve mâsivâ-yı İlâhi’yi serrinden ihrâc ile havâs edîb olur.
Er-Riyâd’üt-Tasavvufiye, 60. Bölüm.