Seyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri, kendisine sorulan sorulara verdiği cevapları içeren Hâl Tercümesi'nde, eserlerine ilişkin soruya aşağıdaki cevabı vermiştir.
İslâm âleminde ulûm-u âliye-i diniyeye dair -gerek zâhir ve gerek bâtın cihetinden olsun- ekâbir-i ulemâ-yı dînin te'lif etmedikleri kitap kalmamıştır. Binaenaleyh, “Rahımallahü’mrüen arafe kadrehu velem yeude tav-rehu” (Kendini bilip haddini aşmayanlara Allah rahmet etsin) hadîs-i şerîfi mantukınca haddimi bilerek büyük bir te'lifde bulunmadım; fakat ehibbâ-ı tarîkata risâle hacminde yazdığım mektuplar olmuştur.
Meselâ, mevlid'in ve tesbih kullanmanın meşrûiyet ve mebde-i zuhûru, nefy u isbat zikrinin mufassalen âdâbını, Râbıta-i Şerîfe ve âdâb-ı tarîkatı hâvi mektuplarım bu kabildendir. Ancak o sıralarda müderrisi bulunduğum Medrese-i Süleymaniye’nin Tasavvuf dersi uhde-i hakîrânemde bulunması ve Ankara Şer’iyye Vekaletince her müderris kendi dersine ait bir kitap te'lifiyle mükellef tutulmuş olması hasebiyle, hakâyık-ı tasavvufiye ve tabakât-ı sûfiye ve mustalahât-ı sûfiye ve âdâb-ı tarîkata dair elimde büyük bir telif müsveddesi vardır ve tebyiz edilmekdedir. Bi Tevfîkihî Teâlâ hitam bulursa muhteviyatı cihetinden şâyân-ı mütalaa olacağı eltâf-ı mâlânihâye-i Sübhâniyye’den mütezarrıâne ve zelilâne me’mul ve müsterhamdır.
Ve bunlardan başka yine gayri matbu' olarak nedimde iki eserim daha vardır ki, hilye-i islâmiyetle mütehalli olan herkese elzem olan eserlerdendir. Bunlardan biri, en mühimi ve en ehemmi Server-i âlem sallallâhu aleyhi ve sellemin âbâ ve ecdâd ve emcâd-ı kirâm risâletleri ve hatta bütün enbiyâ-i izâm aleyhimü's-salât ve's-selâm'ın silsile-i nesebleri eben ve ümmen Âdem aleyhi ve alâ nebiyyine's-salâtü ve's-selâm'a kadar vesme-i küfür ü kâfiri, şürur ü maâsı ve fısk ü fücûr ve sıfahdan külliyyen berî ve müberrâ olduklarına ve bu yolda gerek İbrâhim aleyhisselâm'ın ve gerekse sâir enbiyâ-i izâmın ve hususiyle ebeveyn-i mükerremîn-i Muhammedî sallallâhu aleyhi ve sellem haklarında vâki' olan nâ-münâsib ve nâ-revâ isnadlardan ma'tufen berâhin-i müsbete ve hücec-i kâtıa ve delâil-i muknia-i akliye ve nakliyeye müstenid olarak yazılan eserdir.
Diğeri de, bil-umum Ashâb-ı Kirâm rıdvânullâhi Teâlâ aleyhim ecmaîn hazerâtının her ayb ve kusurdan, şürur ve maâsiden ve her türlü zemm ü kadh'i mütezammin ve müstevcib-i hâlat ve ef'alden berî olup her birerleri lâzımü't-tekrîm ve vâcibü't-ta'zim ve't-tevkir olduklarına dâirdir. Bu eserde, "radiyallâhu anhum ve radû anh" iltifât-ı sübhâniyesine mazhâr ve şeref-i sohbet-i peygamberî sallallâhu aleyhi ve sellem'e nâil olan Sahabe-i Kirâm radiyallâhu anhum haklarında dergâh şeyhleri ham sûfîler ve tarihçilerin fâsid ve nâ-münâsib isnâdât ve i'tikadları; âyât-ı beyyinât, ehadîs-i şerîfe ve âsâr-ı selef-i salihîne istinâden, kâmilen red ve iptal edilmiştir.
Seyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri'nin yukarıda ilk paragrafta bahsettiği Râbıta-i Şerîfe ve Tasavvuf'a ilişkin iki risâlenin Osmanlıca yazılmış orijinallerine aşağıdan erişim sağlayabilirsiniz.
www.velileryolu.com, www.facebook.com/velileryolu, www.twitter.com/velileryolu, www.instagram.com/veliler.yolu
Sitemizde yer alan bilgiler, kaynak gösterilerek herhangi bir izne ihtiyaç duyulmaksızın kullanılabilir. 1444, YK